- uzun
-
1́s.1. 长, 长的; 远, 远的, 远程的: \uzun atlama 体́ 跳远 \uzun değnek 长棍子, 长木棒 \uzun etek 长裙子 \uzun menzilli top 远射程炮 \uzun ince bir yol 细长的道2. 长的, 长时间的, 长期的; 长久的, 持久的: \uzun hece 带有长元音的音节 \uzun ömür 长寿 \uzun sesli (或 ünlü) 语́ 长元音 \uzun seyahat 长时间的旅行 \uzun vadeli kredi 长期贷款 \uzun yol 漫长的道路3. 高的: \uzun ökçeli iskarpinler 高跟鞋 O kadar uzun ki, âdeta kamburu çıkmış. 他个子那么高, 几乎有些驼背。2́zf. 长期地, 长久地; 详细地, 冗长地◇ \uzun boylu 1) 高个子的 2) 长久地, 长期地, 长时间地(谈话、辩论等) \uzun dil 长舌头; 好传闲话的人 \uzun etmek 1) 拖延, 推迟, 耽搁 2) 失去分寸的感觉 \uzun gelmek 显长, 显得长 \uzun hava 民乐的一种形式 \uzun hayvan 俗́ 蛇, 长虫 \uzun kotuk 躺椅 \uzun kulaklı 1) 长耳朵的 2) 驴子 \uzun kulaktan haber almak 转弯抹角地荻悉, 不是直接得知 \uzun lâfın kısası 简而言之, 简单地说 \uzun oturmak 伸开腿坐着, 半躺着 \uzun ömürlü 1) 长寿的人, 寿星, 老寿星 2) 富有生命力的, 生命力强的; 多年的, 长久的; 结实的, 坚固的: Ticarette müşterilerinin güvenini kazanan bir kuruluş, uzun ömürlü olur. 在商战中, 能赢得顾客信任的商家, 方能立于不败之地。\uzun uzadıya 很久; 详尽地, 详细地: Şeyhler izin alarak bir çadıra çekildiler, uzun uzadıya konuştular. 老人们得到许可后, 进了一顶帐篷, 他们聊了好久好久。\uzun \uzun 很久; 详尽地, 详细地: Rıfkı efendi uzun uzun düşündükten sonra şöyle bir karar verdi. 拉夫克先生深思熟虑后做了这样的决定。En mutlu bakışımla uzun uzun seyrettim. 我以幸福的目光久久地看着。\uzun zaman 长时间地, 长期
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.